Çorba deyince ne gelir aklınıza? Kış,soğuk,kış geceleri,sıcak,iç ısıtan? İşte kışın, lafı bile içimizi ısıtırken,içtiğimizde midemiz nasıl da bayram eder.Hani şöyle kaşık kaşık sıcacık,hafifçe höpürdeterek.
Yazın çok rağbet görmese de,kış mevsiminin, vazgeçilmezidir.En lüksünden,sokak arasında ki ,esnaf lokantasına kadar,nereye gitseniz,mutlaka bir mercimek çorbası vardır.En zengininden,en fakirine kadar herkes,aynı keyif ve hazla kaşıklar o çorbayı.Yemek kültürü olarak da, o kadar uzun bir liste vardır ki çorba çeşidi olarak elimizde.Yöresel,eski,yeni mutlaka bir çeşidine vurgunuzdur.Dilimizde bile özel bir jargona sahiptir bu lezzet.Halk arasında yardımlaşmayı ifade ederken,çorbada bizim de bir tuzumuz bulunsun deriz.Şükür edip, nafakamıza razı olurken, çorbam kaynıyor deriz.Sabretmeyi,sabırın sonunda murada ermeyi,tekkeyi bekleyen çorbayı içer diye ifade ederiz.
Bir de sabah çorbası olayı vardır ki, erkeklerin pek çoğu sabah çorba içmeyi sever.Şöyle biraz limon sıkıp,üzerine pul biber dökülmüş sıcacık bir kase mercimek çorbası,ya da bütün o sarımsak kokusuna rağmen,işkembe çorbası farklı yaş gurubundaki erkeklerin tercih ettiği çorbalardır.Ramazan ayında,oruç en güzel çorbalarla açılır.Bir kase çorba ve bir bardak çay,iftar sofralarımızın en çok talep edilen içecekleridir.Çocuklarımızı büyütürken bile katı gıdaya geçmeyi,sebze çorbasına geçtiniz mi diye sorarız.Allahım düşünüyorum da,çocuklarımı büyütürken,yemedikleri ya da yemeleri gereken herşeyi o çorbaların için katardım.Ciğer,beyin,balık hep o sebze çorbalarının içine uygun zamanlarda girmiştir.
Babanga ile evlendiğimizde, pazar sabahlarının klasiği tarhana çorbasıydı.Cumartesi gecesinden tarhana kavrulur,suya bırakılır,Pazar sabahı bir merasim şeklinde kaynatılırdı.Genelde burada yazdığım şekilde bir tarhana kahvaltısı yapılırdı.İlk zamanlar biraz yadırgasam da,zamanla ben de alıştım.Hatta çocuklar cumartesi akşamından,lütfen yarın sabah tarhana yap diye yalvarır oldular.
Sözün özü,hem içimizi,hem midemizi ısıtıp,hastaya şifa,her derde deva çorbalarımızdan yayla çorbası masamızı ,kaselerimizi şenlendirdi,çok şükür
Malzemeler
- 1 çay bardağı pirinç
- 4 su bardağı su
- 1 yumurta
- 1 kaşık tepeleme un
- 2 çay bardağı yoğurt
- tereyağ
- nane
- kırmızı toz biber
- Zorluk: kolay
Yapılışı
Yıkayıp,tencereye koyduğunuz pirincinize, suyu ilave edip,pirinçler yumuşayana kadar haşlayın.Diğer tarafta,yoğurt,yumurta ve unu iyice çırpın.Kaynayan pirincinize ilave etmeden önce tencereden az az aldığınız suyu bu karışımınıza karıştırarak ekleyip ,sulandırın.Böylece,çorbaya ilave ettiğinizde, topaklanma olmuyor.Hazırladığınız bu karışımı,kaynayan çorbaya,yavaş yavaş ve sürekli karıştırarak ilave edin ve bu arada karıştırmayı hiç ihmal etmeyin.
Diğer tarafta kızdırdığınız tereyağında, bolca naneyi ve arzuya göre kırmızı biberinizi,biraz yakıp,isterseniz servis sırasında kaselere,isterseniz tencerenize çorbanızın üzerine koyup sıcak sıcak servis edin.
Bu arada hep sıcak,sıcacık derken,ben çorbayı kaynar kaynar sevdiğim için ısıtırken,biraz aşırıya kaçıp kaynatıyorum herhalde,babangamın çok kere ağzı yanmıştır bu yüzden.aman siz dikkat edin.
Her daim evinizde çorbanız kaynasın ve ağız tadıyla yudumlayın....
Etiketler: çorba üzerine sözler, iftarlık, yayla çorbası, yayla çorbası nasıl yapılır, yayla çorbası tarifi, yoğurtlu çorba, yoğurtlu çorba nasıl yapılır, yoğurtlu çorba tarifi
Ablam kışın çorbayı çok severim. Çok lezzetli görünüyor eline sağlık. 🙂
baş tacı o Yağmurcum her derde deva her eve aş