Zaman zaman ürün ya da mekan etkinliklerine katılıyorum.Bazıları mükemmel oluyor,hem lezzet olarak,hem de ağırlanmak açısından, unutamadıklarım arasında yer alıyor,bazıları da sadece düzenlenmiş olmak için düzenlenip ,amacına ulaşamadan kalıyor.Aslında böyle olunca üzülmüyor da değilim.Neticede ortada bir marka ve emek var.
Belki de diyeceksiniz ki,insanları memnun etmek kolay değil.Evet doğrudur.Herkesi mutlu etmek her zaman zordur.Çünkü herkes farklı bir beklenti ile yola çıkar.Kimi aradığını bulur,kimi de bulamaz.Ama sanırım tüm blogcular şu düşünceme katılacaktır ki,markaların bazıları,blogcuları ne olsa,ona razı olacak,istedikleri her zaman,çağırıldıkları yere, koşa koşa gelecekler diye düşünürler.Yanlış mı tabiiki yanlış.Onların seçici olması gerektiği gibi,biz de markalara karşı seçiciyiz.Markalar öncelikle bir etkinlik düzenlerken,isteriz ki azıcık da olsa,çağırdıkları insanları tanısın,tarzlarını,ne yaptıklarını bilsin.Bu şekilde hareket edildiğinde, yapılan iş havada kalmaz,tam olarak amacına ulaşır.Çünkü biz,daha doğrusu ben kendi adıma konuşayım,bir etkinliğe giderken o marka hakkında ne yapıyor,ne yapmak istiyor,tarzı ,yolu ne diye bir araştırır,okurum. Şİmdi gelelim Rossopomodoro’ya.Gelelim de,geldik mi orada biraz duralım.Çünkü bu toplantıda gördüm ve o kadar mutlu oldum ki,insan yaptığı işten,kalitesinden,eminse olaya müthiş bir güvenle yaklaşıyor.İşe duyulan saygı ve sevgi,beraberinde mutlaka başarıyı getiriyor.Toplantının başında,sevgili, Yüksek Gıda Mühendisi Ohannes Kan kısa ve güzel bir konuşma yaptı.Zaten müthiş enerjisi olan,son derece sıcak ve keyifli bir insan.Biz size iyi olarak yazın, diyemeyiz ne düşünüyorsanız onu yazın,beğendiğiniz ve beğenmediklerinizle,aynen böyle söyledi..Bu, her markanın bu kadar rahat sarf edeceği ,bir cümle değil.Ancak yapılan işten eminseniz, bunu söyleyebilirsiniz.
Hiç gittiniz mi bilmiyorum ama,ben ilk kez gittim,Rossopomodoro’ya mekan olarak süper on numara.Renk kırmızı,yani ateş rengi.Göztepe parkının tam karşısında,renk renk çiçeklere karşı,son derece lezzetli bir yemek için,nezih bir yer.Napoli mutfağının tadına bakabileceğiniz,yüksek masaların yer aldığı, odun ateşinde pişmiş mükemmel lezzetler.Rossopomodoro hakkında geniş geniş bilgi veren,Tansel Bey,bu markanın 500 reçetesi olduğunu ve her ükenin damak zevkine göre bu 500 reçete içinden menü oluşturulup,asla reçetelerin içeriği ile oynanmadığını söyledi.Kullandıkları her ürünün özel olduğunu,yerinden getirildiğini de.Daha geniş bilgiye ve menüsüne, Rossopomodoro’nun sitesinden ulaşabilirsiniz.Burada anlatmak istediğim, sadece kendi deneyimim.Kısaca şunu söyleyebilirim ki,son derece güzel organize edilmiş,mükemmel bir toplantıydı.Sohbet ve ikramlar on numara, güleryüz 1000 numaraydı.Hayatımda şimdiye kadar yediğim en lezzetli tiramisuyu yedim diyebilirim.Pizza,makarna,et ne diyebilirim ki ,sunumuyla,lezzetiyle mükemmeldi.,Bence mutlaka birgün kendinizi ödüllendirin ve Rossopomodoro’ya gidin.Karşılandığınız andan uğurlanana kadar geçen süre, sizin de anılarınızda çok güzel bir yerde bir iz olarak kalsın.
Sevgiler……
Etiketler: en iyi pizza, en lezzetli pizza, gerçek tiramisu, göztepe parkı, napoli mutfağı, Ohannes Kan, pizza, rossopomodoro
Bir cevap yazın