Bir apartman dairesi, beş katlı, en üst katı, önünden vızır vızır arabaların geçtiği, şimdi eski ihtişamı pek kalmamış.Eski sayılan, yaşlı binalar arasında, yerini almış.İçinde yaşayanlar ile birlikte eskiyip yaşlanmış.Eskiden dolu dolu dairelerin olduğu, her kapının ardından cıvıl cıvıl seslerin geldiği, kapıların açılıp kapandığı bina, şimdi sessiz, ıssız.Yaşlanmış, içindekiler gibi, yorgun, yükü ağır.
Köşeye kurulmuş bir haşmetle dururken, şimdi bana küçücük gelen, çevresi boşaltılmış ,etrafında ki kavak ağaçları, karşısındaki incir ağacı kesilmiş boş ıssız bir başına.
Baharda açık camlardan içeri dolan kavak tüylerinin, bize oyuncak olduğu kavaklar yok artık, onların yerine genişletilmiş yollar, refüjler var.Onlara daha fazla ihtiyaç duyulmuş çocukluğumuz yok edilmiş.
Balkonunda yazın yediğim zeytinyağlı taze fasulyenin, menemenin, üzümün tadı hala damağımda.Öğlen yemekten sonra yatılan uykuların rehaveti hala üzerimde.Herkesin birbirini tanıdığı, mahallenin kasabı, ciğercisi, terzisi herkesin gittiği ve bildiği kuaför nerede şimdi, yaşıyor mu? Onlarda mı yok.Kasabın tezgahını görmek için parmaklarımın ucuna bastığım günler çok mu geride kaldı.
Tek tük arabanın geçtiği geçenlere de kızdığımız arabalar kaplamış sokağı şimdi.O sokak ki, o zamanlar boydan boya file gerilip, onlarca gencin voleybol oynadığı, yakar top oynarken, anne babaların balkondan baktığı.
Balkonlarına kaçan topları, kesme tehdidi savuran emekli astsubay amca hatırlıyor mu o günleri? Oysa ben hiç unutmadım.Apartmanın altında ki bakkala, akraba yakınlığı ile yaklaşıldığı anahtar emanet edildiği günler bitti mi?
O kola şişeleri, elvan gazozları nerede şimdi? O piknik büsküvi ile içilen çamlıca gazozlar, neden eski lezzette değil?
Binaların önünde toplanan o onlarca mahalle gençliği,ne yapıyor şimdi nerede neden hiçbiri yok ortada? Ya da var ve karşılaşıyoruz da çok mu değiştik tanımıyoruz birbirimizi.Dış görünüşümüz değişse de içimiz aynı değil mi?
Kapı önlerinde evcilik oynadığım arkadaşlarım ile kendimi kardeş sayarken, şimdi niye o kadar uzak ve mesafeli bakıyorlar,ne değişti, araya ne gibi duygular girdi? Oyun oynadığım parkı, kim otopark yaptı?Neden camdan anneler seslenmiyor çocuklarına artık.Çok mu yaşlandılar.Yoksa artık yoklar mı?
Telli arabalara, o arabalara renkli raptiyeler ile yaptığımız süslere ne oldu, artık neden göremiyorum çok mu demode oldu? Şimdi ki çocukların oyuncakları bilgisayarları, tabletleri yanında.
Alışveriş yaptığımız Pazar nerelere taşındı? Pazardan alıp da eve ulaşamadan yolda yenilip biten meyvelerin tadı neden eskisi gibi değil artık? Onların mı yoksa benim mi tadım kaçtı? Hala anneler işe giden babalara sabahları çay demliyor mu, kapıya kadar uğurluyor mu yoksa artık anneler de çalıştığı için çocuklar annesiz mi büyüyor.Okuldan gelen çocuklara kapıyı bakıcıları mı açıyor?
Ramazan akşamları iftardan sonra hala apartmanın girişinde kadınlar bir tarafta, erkekler bir tarafta toplanıp gruplar halinde yürüyerek teravi kılmaya camiye gidiyorlar mı? Yoksa laflarla, çocuklarının mal varlığını mı karşılaştırıyorlar?
Neden artık o binada yaşayan herkesi tanımıyoruz? Yabancılar mı gelip girdi mahremimize.Görünce niye selam vermiyorlar başlarını eğip geçiyorlar.
Mahalle artık mahalle değil mi?Ne oldu onlara mekanlara, insanlara nerede o insanlar nerelere gitti?
Çok mu uzaktalar? Tekrar görüp aynı duyguları yaşayamaz mıyım çok mu geç artık.Yaşayamadıklarım, söyleyemediklerim için çok mu geç?
Biliyorum bugün çoğunuzun tatlı bir telaşı var.Dilerim uzun yıllar sürsün bu telaşınız.Malum yarın anneler günü.
Benim için annesiz ilk anneler günü.İçim de kocaman bir boşluk var.
Annneler günün kutlu olsun canım, birtanecik, yüzü güzel, kalbi güzel annem.Artık yanımda olmasanda içim seninle dopdolu, biliyorum ki sen artık omzumun üzerinde, kalbimin içinde her saniye benimlesin.Öğrendiğim, bildiğim herşeyi bana öğreten, daha geçen sene yazdığım yazıda anlattığım
Nurlar,ışıklar içinde ,huzurlu ol.
Kızın………………..
Tüm yazını okudum canım. Ne yalan diyeyim içim bir tuhaf oldu. Kendi çocukluğuma gittim. O zamanlar pek sevmesemde güzel günler geçirmişim şükür. Annen ne kadarda emek verdi kardeşlerimle bize. Caddede oturuyorduk. Sokağa göndermiyordu araba çarpar diye. Sahile götürürdü haftada 4-5 gün. Büyük emek aslında. O zamanlar normal gelirdi. Çocuklarla geçireceğimiz vakti para karşılığı satıyoruz aslında. Mecburiyet dışında tabi. Ben bir gün evlenirsem aktif çalışmayacağım. Evladıma o eziyeti yapmak istemem. Rabbim kimseyi uzun zaman annesiz koymasın. Rabbim sana da sabır versin canım. Bizlerinde annesini (-ki benim gibi anne düşkünü biri için) annesiz koymasın. 🙁
evet bende o mahallenin çocuğuydum,oradan bana bir sen kaldın ve birde seninle birlikte olanlar.anneler günün kutlu olsun.seni seviyorum bir tanem.
Güler ablamm anneni kaybettiğin bu ilk anneler gününde ne kadar üzüldüğünü yazını okuyunca birkez daha hissettim. Allahım sana sabırlar versin..
Sen güçlü bir kadınsın güçlü bir annesin kendine dikkat etmelisin..
Seni seviyor ve anneler günü kutluyorum.
Kocaman sevgiler
bizim sokak o zaman asfaltı bile değildi(şimdi taş bile döşendi),15 yakın çocuk toplanırdı,korkusuz oyunlar oynanırdı ,biz anneler çok huzurluyduk,şimdi sadece arabalar geçer oldu,çocuklar ise bilgisayar başında ,git ,gide dünya kötülerle doluyor ,allah yardımcı olsun şimdiki gençlere.
Canımmm Güler’im rahmetli anneciğin nurlar içinde yatsın,mekanı cennet olsun..Ben şimdi gördüm yazını kuzum ilk kutlamalar her zaman çok can acıtır böyle böyle bayramları yıldönümlerini onlarsız geçirmeye alışıyoruz canımm rabbim sabırlar versin.