Kaçınız yaşadığınız hayatta yapmak istediklerini yapabilme şansını yakaladı acaba? Ya da kaçınız olmak istediğini oldu?Bu sorulara ” ben ” cevabı verebiliyorsanız,emin olun çok şanslısınız.Çünkü hayat öyle bir yolculuk ki,başlama noktasından bitiş noktasına kadar pek çok şeyi planladığınızı düşünseniz de , aslında bir noktada bütün planlar bozulabiliyor.
Doğduğumuz andan itibaren kodlanmaya başlayan beynimiz,yapmak istediklerimizden çok yapmak zorunda olduklarımızı yapmaya şartlanıyor.Ne olacağımıza , neler yapacağımıza karar veren büyükler ,bilirkişiler , tecrübe sahibi insanların burada rolü çok büyük.Onlar ki daha çok ebeveynler ,bu rolü üstlenen insanlar.
Yaptıkları aslında yanlış olmasa da ve bunu bütün iyi niyetleri ile de yapsalar,yapmanızı istedikleri şeyler sizden çok onların istekleri oluyor.Onların kendi hayatlarında yapamadıkları şeyler bir sonraki nesile devretmeniz kuralıyla ,sizin omuzlarınıza yükleniyor.Düşünün ki dünyaya getirdiğiniz ve bildiği herşeyi öğrettiğiniz çocuklarınız ,sizden tamamen farklı olabiliyor.Ama siz ısrarla onlara sizin gibi olmayı ,daha doğrusu sizin kendi hayatınızda yapmak isteyip de yapamadıklarınızı yapmaları doğrultusunda davranmayı öğretiyorsunuz.Zincire bir halka daha ekliyorsunuz böylece.Çünkü çocuğunuz da olamadığı ve yapamadığını,kendi çocuğuna dayatma durumuna geliyor.
Doğru mu tabiiki değil.Kötü niyet var mı hayır yok.Çünkü bütün bunlar ,iyi para getirecek ama aynı zamanda bir etikete sığdırılacak meslek seçiminden,eş seçimine kadar sürüyor.Ama tamamen iyi niyetle.Çünkü ebeveyn,kendi oturamadığı daha güzel bir evde oturup,kendi binemediği daha lüks bir otomobile binmenizi istiyor.Standartınızın kendisinden daha yüksek olması için bir çaba bu.Fakat ya sizin yapmak istedikleriniz,yaşamayı hayal ettikleriniz,duygularınız onlara ne oluyor?İçinizde kalıyor.Kayboluyor mu ,asla.Günü geldiğinde ,mutlaka su yüzüne çıkıyor.Ya bir isyanla ,ya da herşeye yeniden başlama hevesiyle.
Tecrübelerimiz ,yaşadıklarımız elbette çok değerli.Çocuklarımızın yaşadıkları hayatta zarar görmeden ilerleyebilmesi için mutlaka yanlarında olup,rehberlik etmemiz gerekiyor ama seçimi onların yapma şartıyla.Unutmamak gerekir ki , ateşin elini yakacağını söylemeniz ,ona birşey ifade etmez.Ne zaman ki ateşe eli değip de yanarsa,o zaman onun elini yakacağını ve zarar vereceğini öğrenir bu da onun tecrübeleri arasında yerini alır.
Bu akşam bir filim izledim.Çok etkilendim doğrusu.Mutlaka izleyin bence.Son derece güzel işlenmiş,büyük ,küçük herkes için çok önemli dersler içeren bir film. 3 Idiots (3 Salak) bir Hint filmi.Fakat o bilinen klasik Hint filmlerinden değil.Filmi izlerken düşündüm de belki de birbirimize birşeyler öğretmek ve düşündürmek için uygun filmler önermeliyiz.Çünkü bir şeyi görüp de anlatandan çok daha etkili olan yöntem,insanın kendisinin görüp,kendi muhakeme gücüyle yorumlaması.
Günün menüsüne gelince birikmiş bayatlamaya yüz tutmuş pidelerinizi de değerlendirmeyi hedefleyerek buyrun.
Filmi mutlaka izleyin o zaman ne anlatmak iistediğimi çok daha iyi anlayacaksınız.
Sevgiyle…
Etiketler: 3 Idiots, 3 salak, değişik tatlılar, iftar, iftar çorbaları, iftar için ne yapmalı, iftar menüleri, iftar menüsü, iftar yemekleri, iftara ne pişirsem, iftara ne yapsam, iftarda ne yenir, iftarlık, iftarlık tatlı, ramazan, şerbetli tatlı, şerbetli tatlılar, tatlılar, yemek tarifleri, Zeytinyağlılar
Bir cevap yazın