Bu yazı bilimsel bir tanıtım yazısı mı olmalı yoksa tamamen bu etkinlikte yaşadığım güzel deneyimleri mi içermeli bilemedim. O nedenle gördüklerim ve öğrendiklerim şeklinde ikiye bölmeyi tercih ettim. Bu bölüm gördüklerim. 🙂
2009 yılından bu yana sayısız etkinliğe katıldım, pek çok marka tanıdım, hiç birisinin hakkını yemek istemem ama beni en çok etkileyen PepsiCo etkinliği oldu.
Geçen sene düzenlediği etkinliğe davet almamış ve gerçekten çok üzülmüştüm. Katılan arkadaşlarımı büyük bir hayranlıkla takip etmiş, yanlarında olamasam da olduğum yerden, etkinliğin içindeymişim gibi her deneyimlediklerini büyük bir iştahla okumuştum. Bu sene ki etkinliğe davet aldığımda ne kadar mutlu olduğumu bu durumda tahmin edebilirsiniz.
Bu muhteşem bir deneyim olacaktı benim için. Bu büyük marka hakkında geniş bir bilgiye sahip olacağım gibi, yeni insanlar tanıyacak olmak da çok heyecan vericiydi. Çünkü her yeni insan yeni bir bilgi demekti.
Davetin Ankara’lı Mühendisimin doğum gününe denk gelmesi ayrıca ondan çok bana, iyi ki bu çocuğu doğurmuşsun hediyesi gibi oldu. 🙂
Sabahın erken saatlerinde uçuş için havalimanında toplanmaya başlamak ile patates hasadı maceramız başlamış oluyordu. Kayseri Havalimanına indiğimiz andan itibaren PepsiCo ‘nun sevgi dolu kolları arasındaydık. Son derece iyi organize edilmiş, her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüştü. Kayseri deyince ilk akla gelen sucuklu, pastırmalı güzel bir kahvaltı sonrası, otelimize ulaşmak için otobüsümüze binip, Uçhisar’a doğru yola çıktığımızda sohbet koyulaşmaya başlamıştı bile.
CCR Otelin muhteşem manzarası ve güler yüzlü personeli tarafından karşılandığımızda manzara kadar otel de etkilemişti beni. Muhteşem bir oda ve Pepsico Türkiye Kurumsal İletişim Müdürü Sayın Didem Şinik’in sevimli güzel notu eşliğinde güzel bir hediye.
En çok hoşuma giden şeylerden biri de kendimizi tanıtan kartlarımızın arkasında saatleri ile tüm programın yazılı oluşuydu.Böylece sırasıyla yapacaklarımızı önceden bilebilecektik. Benim gibi meraklı olanlar için bu çok önemli bir bilgiydi.Emin olun baştan sona o program, yazılı olduğu şekilde, saatlerinde en ufak bir şaşma olmadan tıkır tıkır yürüdü.
PepsiCo ürünlerinin tanıtımını içeren konferans ile devam ettiğimiz etkinliğimizde Sevgili Didem Şinik’in açılış konuşmasını, PepsiCo Agro Teknik Müdürü Sayın Hakan Sarı’nın verdiği değerli bilgiler ve hepimizin yakından tanıdığı çok değerli şef Aydın Demir’in patatesin geçmişi hakkında anlattıkları takip etti.
Bu değerli insanları dinledikçe ve yapılan işe verilen değeri gördükçe insan gerçekten hayran kalıyor. Yapılan işe verilen değer, saygı, bir çatı altında çalışanların birbirine olan güven ve saygısının bu kadar yüksek oluşu sonsuz bir hayranlık duygusu yaratıyor.
Öğle yemeği için yerimizi aldığımızda değerli şef Aydın Demir’in elinden çıkan lezzetleri tadacak olmak da ayrıca bir özel hissettiriyor insana kendini.Yemeklerin hepsi birbirinden lezzetli olmakla beraber en son yediğimiz incir telemenin üzerinde ki çikolataya bulanmış cipsin şaşırtıcı tatlı tuzlu uyumu beni ayrıca mutlu etti.
Konferans sonrası Şefim Aydın Demir’in önderliğindeki dip sos workshopu eğlencenin, kahkahanın ve gizli bir rekabetin tavan yaptığı anlardı. 🙂
Kullanmamız için sunulan sayısız malzeme eşliğinde kendi damak zevkimize uygun dip soslar yarattık.Benim yaptığım dip sosun herkes tarafından çok beğenilmesi ve hatta Didem Hanım’ın ‘’sizi bir yemek blogeri olarak haksız rekabeti önlemek adına diskalifiye etmeliyiz’’ söylemi çok mutlu etti.
Sertifikalarımızı da aldıktan sonra sıra kısa bir Kapadokya turuna gelmişti.Rehberimiz Cem Bey’in verdiği bilgiler eşliğinde, kısa bir tur sonucu Ürgüp’de aldık soluğu.Ürgüp’ün ünlü neyi varsa merkezde dağılarak keyfimize göre küçük alışverişler yaptık.Bu alışverişte çoğunluğun elinde sütte kavrulmuş kabak çekirdeği bulunuyordu.
Gün akşama dönerken, Kapadokya’nın inanılmaz manzarası eşliğinde otobüsle otele dönüş yolunda küçük şekerlemeler yapan arkadaşlar, gece katılacağımız Türk Gecesi için güç toplamaya başlamıştı bile. Ben bu etkinliğin her dakikasından ayrı keyif aldığım ve hiçbir anını kaçırmak istemediğim için cin gibi gözlerle, eşsiz manzarayı hafızama kaydederek yola devam ettim.
Otele dönüp, kısa bir mola ve geceye hazırlık sonrası Yaşar Baba Restoran’da yerimizi aldığımızda ortamın Japon ağırlıklı turist kafilesi şaşırtıcıydı. Onların izlemek, nasıl eğlendiklerini görmek bence çok daha eğlenceliydi. Semazenlerle başlayan gece, tavandan inen tüpün içinden çıkan dansöz ile son buldu. Değişik bir gece, güzel deneyimler, yorucu ama bir o kadar etkileyici günün sonunda odalarımıza çekildik.
Sabah çok erken saatte kalkıp havalanan balonları izleme hevesiyle yattım.Gece 04:30 da hızla yağan yağmur ile uyandığımda, rüzgarın da etkisiyle balonların iptal edildiğini tahmin etmek çok da zor olmadı. Yine de uyumaktan ziyade odamda çayımı yudumlarken Kapadokya’da günün doğuşunu seyretmek, o eşsiz manzara karşında oturmak büyük bir keyifti.
Sabah enerjimiz tekrar yerine gelmiş bir şekilde kahvaltımızı ettik.Tabii üzerlerimizde tulumlarımız, ayaklarımızda çizmelerimizle. 🙂 Kahvaltı sonrası tarlaya yol alırken birbirimizin tulumlu ve çizmeli halleri üzerine çok güldük.
Tarlaya ulaştığımızda o göz alabildiğine açıklıkta, ellerimizle patates sökmek, o yaşayan eşsiz ama son derece mütevazi lezzeti, toprağın içinde yaşarken görmek mutluluk vericiydi. Bütün bunları bir sonra ki yazımda paylaşacağım.
Tarladan dönüşe geçildiğinde bu güzel etkinliğin bitiyor olması güzel bir rüyadan uyanmak gibiydi.Biraz buruk, biraz yorgun çokça mutlu.
Sevgiyle…
Etiketler: patates hasadı, PepsiCo, PepsiCo Türkiye, PepsiCo Türkiye ile Patates Hasadı, Project House, Sürdürülebilir Tarım, Zarakol
Ahhh ah :/
Bak işte en başta kurduğun cümlede bahsettiğin “geçen sene katılanları büyük bir hayranlıkla takip edip üzülen” bu sene de ben oldum gördün mü 🙂
Vesile ile sana da #pepsicohasatta ekibine de kuzularımı çoook mutlu eden hediyeleri için bir kez daha teşekkür.
Bizim evde benim tarafımdan ısrarla uygulanan Cocacola boykotunda asla zorlanmamamı sağlayan geniş ürün yelpazesi süper.