Haytalya Tramisu Ballı Gemici Böreği Şeyh-ûl Mahşî Doyuran Pasta

Şeyh-ûl Mahşî

Ana Yemekler / 29 Haziran 2015

Son Yazılar

Kremalı Patates

Her akşam şükrederek perdesini kapatıp,her sabah bugün de sağlıkla uyandık diye duayla perdesini açan bir annenin kızıyım ben.Mutfağa sabah besmelesiz girme,sağ ayağınla duayla kalk diyen bir annenin.Asla annem gibi olamam.Ne onun kadar sabırlı,ne onun kadar hoşgörülü,ne de onun kadar iyimser olamam.Kremalı Patates Hayatta her şeyin bir nedeni vardır,sabrın sonu selamettir diyen bir anne.İnsanları sürekli eleştirme,iyi yönlerini görmeye ve oldukları gibi kabul etmeye çalış diyen bir anne.Fazla eleştiri insanları senden uzaklaştırır,sevgi ve ilgilerini azaltır diyen,çok sıkıldığında yapacak bir şey bul,insan boşluktan sıkılır diyen bir anne.Herkes kendisinin doktorudur,sen kendine yardım edemezsen kimse sana yardım edemez diyen bir anne.

Böyle binlerce nasihatini yazabilirim anneciğimin.İnsan birşeylere sahipken değerini bilemiyor.Daha doğrusu o hep yanında olacak sanıyor ama hayat öyle değil işte.Onun hayat görüşü ve olgunluğuna sahip olmayı çok isterdim.Ama biliyorum ki o benimle ve bana öğrettiği şeyleri yapmadığımda bana o güzel yüzünü buruşturup,ben sana böyle mi öğrettim diye kızıyor.Bana öğrettiği en güzel şey bence şükretmek.Hayatta herşey için şükretmek.Sahip oldukların ile yetinip,mutlu olmayı bilmek.Çünkü tatminsizlik mutsuzluk getirir.O zaman bu sabah için,ailemiz için,sağlığımız ve huzurumuz için şükredelim.

Bu tarif bir süreliğine son tarif olacak.Kısmetse ben de tatili hak ettim.Babangam ile yollara düşüp,yeni yerler görme hevesindeyiz.Hepsini sizinle paylaşacağım.Aslında gördüklerimi yazıp sizlere anlatmak,görmek kadar heyecanlandırıyor beni.Bunu söyleyince bazı arkadaşlarım delimisin,boşver yazmayı tadını çıkar diyor.Ama bence birşeyleri paylaşmak,en güzel duygulardan biri.

O yüzden fotoğraf makinem,laptopum ve yanıma sizleri de alarak başlıyorum.Haydi bismillah hazırmısınız,Güler’in yeni yol maceraları başlıyorrrrrrr.

Mısır Unu Helvası

Hayat öyle birşey ki,siz planlıyorsunuz,o da başka şeyler planlıyor.O size uymuyor ama siz ister istemez ona uyuyorsunuz.Hani derler ya kul yazar ,kader bozar diye.Bazen olmasını istediğimiz bazı şeyler , olmadığında üzülür,isyan ederiz.Ama bilmeyiz ki belki de o şey her neyse olmaması bizim için hayırlı olandır.Mısır Unu HelvasıBen hep dediğim gibi inatçı bir oğlak olmama rağmen , hayatla inatlaşmayı çoktan bıraktım.Çünkü anladım ki, hayat inatlaşmaya,ayak diremeye gelmiyor.Tecrübelerimden biliyorum ki,istediğin şey için çalışıp,elinden gelen gayreti gösterecek ve Allah’tan en hayırlısını dileyeceksin.

Şimdi bunu niye anlattın derseniz, sitemi,yemek yapmayı,sizlerle birşeyler paylaşmayı çok seviyorum.Bu bana acaip bir yaşama sevinci ve mutluluk veriyor.Bu arada sizlerden de bilmediğim bir sürü şey öğreniyorum.Zaten hayat bir paylaşım değil mi?

Geçenlerde bir Tv kanalından aradılar,beni bir başka arkadaşın Facebook sayfasında ki paylaşımlarından görmüşler.Bize çerkes yemekleri yaparmısınız dediler.Bu ,çerkes yemek kültürüne ait bir iki tane de olsa yemeğin tanıtımı ve kayıt altına alınması için son derece güzel ama bir o kadar da sorumluluk gerektiren bir teklifti.Açıkçası ilki ağır bastığı için peki dedim.Neticede büyüklerim iyi niyetimden kuşku duymazlar ve bildiğim kadarını tanıtabilmenin bile güzel bir iş olduğunu düşünürler diye kabul ettim.

Yayınlanacağı zaman hepinize duyuracağım,beni izlemeniz için değil yemekleri bilenler keyifle izler,bilmeyenlere de belki ilginç gelir diye.Bu helva da o gün yaptıklarımdan biri.Çerkesçe adı da Siskilği Havl telaffuzu zor bende tam söyleyemiyorum.Ama son derece lezzetli.Belki yapanınız da olmuştur.

İzmir Köfte

Pazar günü herkese farklı şeyler ifade eder.Tatil günü, uykuya ,gezmeye belki de tembelliğe doyulan birgün.Ama şunu da biliyorum ki çoğu kişinin de , sevmediği birgün.Ertesi günün Pazartesi olması belki de Pazar gününün en büyük şanssızlığı.Fakat şu da var ki ,geç edilen kahvaltılar,evin tadını çıkarma ,özgürce saate bağlı kalmadan günü yaşama da bugünün güzellikleri.İzmir KöfteÇok eskiden Pazar günleri değişik şeyler ifade ederdi ,şimdi çok daha değişik şeyleri ifade ediyor.Eskiden Pazar günleri banyo günü sayılırdı.Eminim çoğunuz hatırlarsınız.Ya da biz de öyleydi.O gün nedense bir temizlenme arınma günüydü.O zamanlar banyoda sular, katı yakıtlı termosifonlarla ısıtıldığından belki de,yakılıp da su ısınınca herkes sırayla banyo yapardı.Çamaşırlar biriktirilir,ertesi gün çalışan ev halkı haftaya başladığında, Pazartesileri de temizlik ve çamaşır günü olurdu.

Bu da nerden çıktı derseniz.Şu anda bu satırları 3. Selim Suzidilara Peşrev’ini dinleyerek yazıyorum.Dinlediniz mi bilmiyorum,bende ilk kez dinliyorum.Son derece güzel ,dinlendirici ,huzur dolu nağmeler.Dinlerken Osmanlı zamanını düşünmeden edemiyor insan.Topkapı Sarayı’nı, orada yaşanan hayatları,Sarayın mistik ,gizemli havasını,günlerin nasıl yaşandığını,insan ilişkilerini.

Teknoloji diye birşey yok.Herşey insan gücüyle yürüyor.Yazı ,kışı,gecesi ve gündüzüyle bir sürü insan ve bir sürü hayat.Bazıları mutlu,bazıları mutsuz.Bütün bunlara karşılık bizim çocukluğumuzun Pazar günleri ve şimdinin brunchlı Pazar günleri.İlginç nereden nerelere gidiyor insan hayatları.Teknoloji,bilgisayarlar,akıllı cep telefonları ve neredeyse onsuz yaşayamaz hale geldiğimiz internet.Bu ne yaman çelişki diyor insan ister istemez.

Hayat böyle birşey işte.Herşey hızla değişiyor ve tüketiliyor.Tuhaf olan da bütün bunlara hızla uyum sağlanıyor.Hoş insan nasıl bir bünyeye sahipse ,herşeye ama herşeye zamanla alışıyor ister istemez.Doğanın kanunu bu olsa gerek.Aslında Pazar günleri benim için artık çok daha farklı yaşanıyor ya onu da başka bir zaman yazarım.

Soğanlı Peynir

Ramazan sonrası  en güzel aktivite kahvaltı bence.Belki en çok özlenen de o.Ya da benim en çok özlediğim.Hani sabah kalkıp da çaydanlığı ocağın üzerine oturtur ,buzdolabını açıp şöyle uzun uzun bakarsınız ya.O bakışta değişik ne yesem sorusu gizlidir aslında.Soğanlı PeynirKlasik kahvaltı mutlaka ki baş tacıdır.Ancak onun yanında hani değişik bir lezzet de aranır.Krep,pankek,hamur kızartma,belki de patates kızartma.Hatta daha ileriye gideyim,bir gün önceden kalmış zeytinyağlı dolma,yine şöyle bol domates soslu kızartma benim kahvaltı masama keyifle koyacağım şeylerdir.Belki biraz tuhaf karşılayacaksınız ama bence çok da normal.Açık büfe kahvaltılarda bütün bu saydıklarım ve fazlası olmazmı hep?