Haytalya Tramisu Ballı Gemici Böreği Şeyh-ûl Mahşî Doyuran Pasta

Şeyh-ûl Mahşî

Ana Yemekler / 29 Haziran 2015

Son Yazılar

Tulum Peynirli Cevizli Erişte

Bir bayram daha bitti gitti hayatımızdan.Bugün itibari ile normal hayata dönüş,tatilden dönenler için biraz daha sancılı olmakla beraber,hem pazartesi sendromu,hem de uzun bir tatil sonrası biraz zor geçebilir.Ama şöyle düşünün yaklaşık bir iki ay sonra daha uzun bir tatil Kurban Bayramı var.Zaten eminim çoğu kişi,dönüşü itibariyle bu bayram için plan yapmaya başlayacak.Tulum Peynirli Cevizli ErişteŞöyle de bir şey var aslında,çalışırken iş günleri size ait değilmiş gibi geliyor ya,hani hafta sonlarına endeksli yaşanıyor.Aslında hergün ömürden gidiyor.Kıymetini bilip tadını çıkarmak lazım.Sağlık ve huzur varsa hergün bayram.Biz bebe mühendis dışında ailecek Bayramda İstanbul’daydık.İstanbul sessiz,sakin ve aşırı sıcaktı.

Sakin,durağan bir bayram yaşadık.Çünkü genel itibariyle herkes tatile gitmişti.Aile içi kaynaşma ile sayılı gün geçti gitti.

Efendim Ramazan Bayramı ya da Şeker Bayramı adı itibariyle de, tatlıya doyulan bir bayram.Her evde ayrı bir tatlı yapılmış,ısrar gani.Hepsinden bir çatal bile yeseniz,şeker tavan yapmış oluyor.O nedenle haftaya şöyle güzel bir tuzlu tarif ile başlamak istedim.Tulum peyniri yerine eğer bulabilirseniz güzel bir keş de kullanabilirsiniz.Erişte Beypazarı’ndan.Burada yazmıştım.Nefis bir tattı.Tulum peyniri de ayrı bir lezzet kattı olaya.

 

Kırmızı Ayakkabılarım

 Bayram demek bir çift kırmızı ayakkabı demek,şeker demek,bayram harçlığı demek.Sevdiklerin ile bir araya gelmek,bayramlaşmak ,kucaklaşmak demek.Birlik ve beraberlik demek.Sevgi,hoşgörü,coşku demek.Sabah erkenden kalkıp,kahvaltı hazırlamak demek.O kahvaltı masasında kelebekler gibi dönüp durmak demek.Bayram demek kırmızı ayakkabı demek

Küçükken ne güzel dertlerimiz vardı.O ayakkabıyı alabilecekmiyim,lunaparka gidebilecekmiyim,kaç para bayram harçlığı toplarım, en güzel benim giysim olmalı gibi.Masum ve tertemiz.Büyüdükçe insanın ruhu ,yaşadıklarıyla, kirlenmesede biraz buğulanıyor.Bayramlar coşkunun yanında,kaybettiklerimizle  biraz da hüzün barındırmaya başlıyor.Alışkanlıklarınız,alıştıklarınız azaldıkça,kırmızı ayakkabı önemini biraz yitiriyor.

Ne çok büyümüşüm dedirtiyor insana.Sabah erkenden kaldırılanken,kaldıran rolünü üstlenmek biraz içini burkuyor insanın.Büyüdüğünün ispatı oluyor çünkü,soranken sorulan olmak,hizmet alırken,hizmet eden,el öperken eli öpülür olmak büyüdüğünün işareti değil mi?

Bayramlar artık bayram değil tatil.Benim oturduğum apartmanda 12 dairenin 9 u tatile çıktı.Bayramlar telefonlardan atılan tek tip mesaj ile kutlanıyor.Sabah kahvaltıları yalan oldu.Bayram namazları uykuya yenik düştü.

Olsun yine de güzel bayramı yaşamak,hala kırmızı ayakkabıları çok seviyor ve giyiyorum.İnşallah yaşadığım sürece de giyebilirim.Çünkü o kırmızı ayakkabılarda saklı, hala güzel hayallerim var.Hala  hayal kurup,gerçekleştirmek için çabam var.Bu da içimde yaşayan ve elimden geldiğince yaşatacağım kız çocuğunun ispatı.Gerçek şu ki insanın bedeni yaşlanıyor ,ruhu hep genç.Tabii iyi ve güzel şeylerle beslendiği sürece.

O çocuk ,içimdeki o çocuk hep canlı ve kırmızı ayakkabıları çok ama çok seviyor hala…

Ramazan Ayı boyunca ,elimden geldiğince birşeyler paylaştım sizlerle.Hakkınızı helal edin.Bir kusurum olduysa da affedin.Şimdiden hayırlı bayramlar.Allah tekrarını sağlık ve afiyetle nasip etsin.

Kırmızı ayakkabıları ve içinde barındırdığı hayallerinizi hiç ama hiç yitirmeyin.

Sevgiyle……

Kadınbudu Köfte

 Köfte ,ete şekil verilip,değişik pişirme teknikleri ile pişirilip sunulmasıyla oluşan bir yiyecek olup,bazı ellerde unutulmaz bir lezzet şölenidir.Mesela Anne köftesi diye birşey vardır.Eminim hepiniz onay vereceksinizdir ki,o anne elinden çıkmış köftenin farklı bir lezzeti vardır.Kadınbudu Köfte

 Yıllardır yemek yapmama rağmen Allah nurlar içinde yatırsın ANNEM’in yaptığı lezzette köfte yapamıyorum hala.Halbuki aynı malzeme ve aynı teknik.Fakat demek ki yoğuran ve şekil veren elin tadı da önemli.Bunun yanında eğer o gün dışarı çıkılmışsa ve eve geç gelinmişse,evde de yemek yoksa ilk akla gelen menüdür ,köfte patates ve salata.Hatta buna tembel menüsü de diyenler var aramızda.:)

Hatta biz iş yerinde ki servis arkadaşları ile iş çıkışı serviste yemek sohbeti yaparken menü oluşturup oylar, en çok puanı alan menüyü günün menüsü seçerdik.Bu menü de genelde hep birinci gelirdi.Gülmeyin neredeyse 2 saate yakın süren servis yolculuğu bu şekilde keyifli hale dönüşürdü.Serviste bakla ayıklamışlığım bile vardır ,daha önce yazmıştım onu da.

Yani işin özü tembel menüsü,uydurma yemek denilir ama herkes tarafından da çok sevilir.Köfte der geçeriz ama o kadar da çeşidi vardır ki;kuru köfte,İzmir köfte,sulu köfte,ıslama köfte,dalyan köfte,top köfte,inegöl köfte ilk aklıma gelenler.İçerisine koyduğunuz ya da çıkardığınız bir iki malzeme ve pişirme şekli ile görüntü ve lezzet bir anda değişir.

Kadınbudu Köfte

Fairy sağolsun,her sene Ramazan ayında iftara çağırır bizi.Hem arkadaşlarla sohbet edip bir araya gelmiş hem de güzel bir iftar eşliğinde eğlenceli bir gece geçirmiş oluruz.Hatırlarsınız belki Fairy’nin lokma şenliği ve köfte şenliğine katılmıştım en son.Bu sene de davet ettiler hem de Sayın Osman Serim’in Türkiye’nin Köfteleri adı ile pekçok çeşit köfteyi bir araya getirdiği kitabı da tanıtmak amacıyla.Fakat ben işlerimden dolayı katılamadım bu sefer.Ama son derece nazik bir davranış ile kitabı gönderdiler.Bu tür kitaplar benim için altın değerinde.Kendilerine buradan bir kez daha  çok teşekkür ediyorum.

İnsanın elinde bir köfte kitabı olursa ve oruçluysa gün içi o köfteler,gözünüzün önünde dans eder oluyor.Bu kadar dans ettireceğime yapayım deyip ,güzel bir kadınbudu köfte yaptım.Kadınbudu köfteyi oldum olası severim.Ev halkı da sever.Hem sıcak ,hem soğuk yenilebiliyor olması da ayrıca bir güzelliktir bu köfte için.Dolgun yapısı gereği sanırım bu adı almıştır.Hem et kıymadan hem de tavuk kıymadan yapabilirsiniz.Ben tavuk kıyma ile yaptım bu kez.Bir kısmını kızarttım,bir kısmını da daha sonra kızartmak üzere,buzluğa kaldırdım.Şaşırmayın ama ben bu tür yiyecekleri kahvaltıda bile yemeyi severim.

Kayısı Reçeli

Reçel üzerine daha önce uzun uzun yazmıştım.Kahvaltı masalarına renk ve güzellik getiren tatlı küçük yiyecekler.Tıpkı masanıza çiçek koymak gibi.Değişik renk ve tatlarda.Mevsiminde,mevsimlik meyvelerin şekerle kucaklaştırılması.Kayısı Reçeli

Kahvaltı ,bizim yemek kültürümüzde önemli ve belki de en değerli öğün.Beyaz peyniri,zeytini,yumurtası,tereyağı ve tabii ki reçeli ile.Bunun yanına belki de yüzlerce kahvaltı çeşidi eklemek mümkün fakat saydıklarım ,kahvaltı denildiğinde ilk akla gelip bu öğünün olmazsa olmazları.Tatlı ve tuzlunun damaktaki eşsiz uyumu.Bir lokma ekmek alırsınız,üzerine tereyağ sürersiniz,üzerine bir parça reçel koyar,beyaz peynir ile ağzınıza koydunuz mu bir tek de zeytin ile güne başlarsınız.Tüm vücudunuz bu tat ile uyanır ve tüm makinalar bir anda çalışmaya başlar.Çayı da unutmamak gerekir bu arada.

Bebe Mühendis Londra’ya gittiğinde en büyük yoksulluğu bu öğünde çekmişti.Kahvaltı diye birşey yok.Reçel diye yedikleri marmelat şeklinde ama macun kıvamında bir şey diye anlatmıştı geldiğinde.Bıçakla ekmeğin üzerine sürüp aynı bıçağın ters hareketi ile tekrar bıçağa toplayabileceğin kıvamda demişti.Ezine peynirimizi,zeytinimizi,mis gibi reçellerimizi özleyerek dönmüştü geriye.

Osmanlı’da reçelin yeri de çok önemliymiş.Sarayda Helvahanede sürekli reçeller kaynatılırmış.Şeker daha pahalı ve bulması daha zor bir yiyecek olduğundan reçellerin içine tatlandırmak için bal konulurmuş.Özel kaplarda saklanır,yine özel kaplarda servis edilirmiş.Genelde yemeklerden sonra ikram edilen bu özel tatlının saklandığı kapların üzerlerine meyve figürleri yapılırmış ki içinde hangi reçel olduğu anlaşılabilsin.En kıymetli olanı da Gül Reçeli imiş.Hatta kahveden önce ağzı tatlandırmak için bir kaşık reçel yenildiğini de okumuştum.

En çok sevilen meyve reçellerinden sonra ,menekşe,fulya gibi çiçeklerden ve sebzelerden de reçel yapılırmış.Mesela ben Bozcaada’ya gittiğimde yediğim ve satın aldığım domates reçelinin tadını henüz unutmadım.Bunun yanında patlıcan,karpuz reçelleri de belki en ilginç olanlar.